2019 İlkbahar-Yaz sezonunda moda dünyası çeşitlilikten yana... Minimalist parçalar, maksimalist duruşla zorlu bir rekabete giriyor.

Yıl 1995... Daha 11 ya da 12 yaşlarındayım. Hi&ccedil; unutmuyorum, kız arkadaşlarımla yalnız gittiğim ilk sinema filmlerinden biriydi &ldquo;Clueless&rdquo;. Alicia Silverstone ile Paul Rudd&rsquo;un başrollerinde oynadığı bu romantik-komedi filmi modaya ilgi duymamı sağlayan ilk etkenlerden biriydi aynı zamanda. O zamana g&ouml;re bile olduk&ccedil;a ileri bir teknoloji olan bilgisayar programının karşısında kıyafetlerini kombinleyen, şu anda hala moda olan bir&ccedil;ok par&ccedil;ayı gardırobunda barındıran Cher Horowitz ilk stil ikonlarımdandır. &Ouml;zellikle de gece dışarı &ccedil;ıkarken babasıyla yaptığı şu diyalog aklımdadır:

&ldquo;Cher, buraya gel.&rdquo;

&ldquo;Ne oldu baba?

&ldquo;Bu &uuml;st&uuml;ndeki nedir?&rdquo;

&ldquo;Elbise.&rdquo;

&ldquo;Kim s&ouml;yl&uuml;yor?&rdquo;

&ldquo;Calvin Klein...&rdquo;

&nbsp;

Cher&rsquo;in &uuml;st&uuml;ndeki o d&ouml;neme tasarımlarıyla damgasını vuran Calvin Klein imzalı bir &ldquo;slip&rdquo; elbiseydi. Kate Moss&rsquo;tan Carolyn Bessette-Kennedy&rsquo;e 90&rsquo;ların unutulmaz stil ikonlarının vazge&ccedil;ilmeziydi bu elbise modeli. Minimalist akımının da &ouml;ne &ccedil;ıkan par&ccedil;alarından. Sadeliğin, temiz &ccedil;izgilerin, hangi markadan giyindiğini belli etmek istemeyenlerin akımıydı minimalizm. Uniseks bir duruşa da sahip olan bu trend her ne kadar ilk &ouml;nce 60&rsquo;larda Andr&eacute; Courr&egrave;ges ve Paco Rabanne gibi tasarımcılarla ortaya &ccedil;ıksa da, asıl şaşaalı d&ouml;nemini 90&rsquo;larda Calvin Klein, Jil Sander ve Donna Karan &ouml;nderliğinde yaşamıştı. 80&rsquo;lerin maksimalist d&ouml;nemine inat sadeleşmek isteyenlerin arzusuyla yeniden ortaya &ccedil;ıkan minimalist akım en kullanışlı ve huzur veren materyaller, kumaşlar ve renklerden oluşuyordu. Hatta Calvin Klein bu listeye denim de eklemişti. Beyaz tiş&ouml;rtlerle birlikte kombinlenen denim pantolonlar; slip elbise, nude tonlarda pantolon-ceket takımlara alternatif olmuştu. Seksi g&ouml;r&uuml;n&uuml;me de yepyeni bir dokunuş katmıştı. Bu tasarımcılar sayesinde artık kadınlar seksi g&ouml;r&uuml;nmek i&ccedil;in v&uuml;cut hatlarını belirginleştiren feminen tasarımlar giyme ihtiyacı duymuyordu. D&uuml;md&uuml;z bir elbiseyle de bunu başarmak m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;. Ancak 2000&rsquo;ler daha doğrusu teknoloji &ccedil;ağı ile birlikte minimalist akım yavaş yavaş yok olmaya başlamıştı. Daha doğrusu anlam değiştirmeye...

&nbsp;

Calvin Klein - 1990

Dior

Hermes

Jil Sander - 1993 İlkbahar-Yaz

15 saniye &uuml;nl&uuml; olmak

Peki hayatımızı sadeleştirmek i&ccedil;in bizlere yardımcı olan, sadece birka&ccedil; par&ccedil;a ile bir sezonu ge&ccedil;irmemizi sağlayan bu trendin kaybolmasına neden olan neydi? Tabii ki sosyal medya... &Ouml;nce Facebook, ardından Instagram ile başlayan sosyal medya &ccedil;ağında t&uuml;m d&uuml;nyanın tek bir arzusu vardı; kendini g&ouml;stermek. Belki de Andy Warhol&rsquo;un dile getirdiği gibi &ldquo;15 saniyeliğine &uuml;nl&uuml; olmak.&rdquo; Minimalist akım ise ne yazık ki bu konuda doğru bir tercih değildi. Hangi markadan yana tercih yaptığımızı g&ouml;stermek artık &ouml;nemliydi. Ayrıca en &ccedil;ok &ldquo;beğeni&rdquo; alan fotoğraflar hep en renkli, trendy ya da g&ouml;sterişli olanlardı. Teknoloji ile birlikte hayat &ccedil;ok hızlı akıp gitmeye başlamıştı. Paris, Milano ya da Londra&rsquo;da ger&ccedil;ekleşen bir defileyi kendi evimizde, ofisimizde izleyebiliyor, beğendiğimiz bir tasarımı internetten satın alabiliyor duruma gelmiştik. Hayatımız teknoloji ile her zamankinden daha kolay bir hale gelmişti ancak &ldquo;sade&rdquo; kelimesi bu hayatı tanımlamak i&ccedil;in pek yeterli olmuyordu. Bir şeylere ulaşmak ne kadar kolaylaştık&ccedil;a, hayatımız daha karmaşık hale gelmeye başlamıştı. S&uuml;rekli yeni yerler, tasarımlar keşfetmek, yeni deneyimler yaşamak, yeni insanlarla tanışmak temel amacımız haline geldi. Bu durum moda d&uuml;nyasını da etkisi altına aldı. D&uuml;nyaca &uuml;nl&uuml; markalar bu yeni kurallara uyum sağlayacak kreatif direkt&ouml;rlerle &ccedil;alışmaya başlarken yılda iki koleksiyon yerine, altı koleksiyon hazırlamaya başladılar. Ana koleksiyonlara ek hazırlanan kaps&uuml;l koleksiyonlar ile işbirliklerini de unutmamak gerekiyor. Bug&uuml;n geriye d&ouml;n&uuml;p o hafta a&ccedil;ıklanan moda haberlerine bakarsanız haberlerin ağırlıklı olarak yeni işbirliklerine dair olduğunu fark edeceksiniz. Zara, Mango hatta Trendyol gibi markalar haftada bir koleksiyonlarına yeni &uuml;r&uuml;nler ekleyerek hızlı kullandığımız arabanın daha da hızlanmasına yol a&ccedil;ıyor. Her hafta yeni bir par&ccedil;a alma arzusuyla baş etmek ise olduk&ccedil;a zor. Bu dopdolu, karmaşık hayat bazı insanları pop&uuml;ler yaparak &ouml;ne &ccedil;ıkarırken bazılarını t&uuml;kenmişlik sendromunun i&ccedil;ine &ccedil;ekiyor. Tezat renk, desen ve trendlerin &ouml;ne &ccedil;ıktığı 2019 İlkbahar-Yaz koleksiyonları işte bu durumun sonucu olarak ortaya &ccedil;ıkıyor.

&nbsp;

Gucci SS19 campaign.jpg

Haute Couture etkisi

2019 İlkbahar-Yaz sezonunda minimalist ile maksimalist akımlar uzun bir zaman sonra ilk kez karşı karşıya geliyor. İ&ccedil;inde bulunduğumuz karmaşık hayattan uzaklaşmak isteyenler i&ccedil;in &ldquo;purist&rdquo; olarak da anılan minimalist par&ccedil;alar podyumlarda karşımıza &ccedil;ıkarken g&uuml;nl&uuml;k hayatta hatta sosyal medyada daha da abartıya ka&ccedil;mak isteyenler i&ccedil;in ilhamını Haute Couture&rsquo;den alan maksimalist tasarımlar dikkat &ccedil;ekiyor. Tarih boyunca gardıropları etkisi altına alan fırfırlı, dantel işlemeli hatta t&uuml;ylerle kaplanmış abartılı elbiselerin 20&rsquo;li yıllarda Coco Chanel, Paul Poiret ve Elsa Schiaparelli gibi isimler sayesinde kadınların gardırobundan bir daha d&ouml;nmemek &uuml;zere &ccedil;ıktığını d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;şt&uuml;k. Ancak yanılmışız... Lady Gaga, Rita Ora, Cardi B gibi abartıdan hoşlanan ve fark yaratmak isteyen yeni nesil yıldızlar sayesinde bu trend hi&ccedil; beklenmedik bir anda yeniden moda d&uuml;nyasındaki yerini aldı. Jennifer Lopez&rsquo;in &ldquo;Second Act&rdquo; filminin galasına giydiği pembe Giambattista Valli elbise, Cardi B&rsquo;nin Grammy &Ouml;d&uuml;lleri&rsquo;nde tercih ettiği vintage Mugler elbise ise bunun en g&uuml;zel &ouml;rneklerinden. Bu maksimalist tasarımlar ile sosyal medyada en b&uuml;y&uuml;k etkileşimi yaratacaklarını bilen yıldızlar, d&uuml;nyaca &uuml;nl&uuml; tasarımcıların yeni ilham kaynağı. Marc Jacobs&rsquo;dan Rodarte&rsquo;ye, Giambattista Valli&rsquo;den Moschino&rsquo;ya, Dolce &amp; Gabbana&rsquo;dan Erdem&rsquo;e bir&ccedil;ok tasarımcı 2019 İlkbahar-Yaz sezonunda ultra feminen par&ccedil;alara yer veriyor. Pembe hakimiyetindeki bu par&ccedil;alar adeta bir Haute Couture koleksiyonundan ya da 19. y&uuml;zyıla ait bir gardıroptan &ccedil;ıkmış g&ouml;r&uuml;nt&uuml;s&uuml; verse de, aslında hepsi birer yeni sezon hazır giyim par&ccedil;ası. Sosyal medyada en &ccedil;ok beğeniyi almak isteyen kadınların hayatını kurtaracak bu maksimalist duruş, aksesuar d&uuml;nyasını da etkisi altına alıyor. T&uuml;y, XXL &ccedil;i&ccedil;ekli yamalar ve dantel gibi detaylar &ccedil;anta ve ayakkabı tasarımlarında da karşımıza &ccedil;ıkıyor. Ancak en zorlu g&ouml;rev bizlere d&uuml;ş&uuml;yor; o da minimalist ile maksimalist duruş arasında se&ccedil;im yapmak. Kolay gelsin herkese...

&nbsp;

Maksimalist vs. Minimalist

Tavsiye edilen içerikler

LIFESTYLE

Chanel'in yenilikçi kimliği: Cometes Collective

MODA

Chanel 2024-25 Métiers d'Art koleksiyonu hakkında bilmeniz gerekenler

GÜZELLİK

Çileksi tavır: Mina Ceran

PARTİ

Jaguar’da Yeni Bir Dönem Başlıyor; Korkusuz, Coşkulu, Etkileyici

MODA

MAX&Co. moda dünyasına yepyeni bir soluk getiren çarpıcı bir iş birliğine imza atıyor

PARTİ

Women In Film Max Mara Face of the Future Award

MODA

Moda tutkunlarının dikkat etmesi gereken 5 temel trend

ALIŞVERİŞ

Sade ve zamansız: Qupra