Tasarımcı Nicky’nin gençliğinde izlediği pembe diziden ilhamını aldığı İlkbahar-Yaz koleksiyonunda, düşük beller, kabarık kollar ile seksi boho havası günümüze uyarlanmıştı. Markanın alamet-i farikası olan dantelin renklerle buluştuğu koleksiyon, nostaljik havasıyla bizi geçmişe götürdü.

Carolina Herrera’dan koltuğu devralan genç tasarımcı Wes Gordon, ilk defilesiyle moda dünyasına kendini kanıtlamaya çalıştı. Bir buçuk yıl Herrera’nın yanında çalışan tasarımcı, İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla markayı daha genç kesime hitap edebilir hale getirdi. Mini etek-blazer ceket kombinlerinin bolca kullanıldığı koleksiyonda, markanın eski müdavimleri A kesim midi eteklerle unutulmadı.

New York Moda Haftası'nın sonuna yaklaşırken Opening Ceremony'nin tasarımcılarından Humberto Leon'un davetlilerine söylediği bir söz defile hakkında fikir sahibi olmamızı sağladı; “Bu bir kutlama”. Hiçbir şey düşünmeden hoşça vakit geçirmeyi amaçlayan Carol Lim ve Humberto Leon ikilisi, defilenin ilk anlarında klasik balenin doğuşunu ilham alarak bize tatlı bir resital sundular. Ardından Disneyland'in o karikatüristik dünyasına yolculuk yaptık. Amerika'nın en ünlü TV Show'larından biri olan, 10 yıldır devam eden Rupaul's Drag Race'in 9. sezon birincisi Sasha Velour'un açılışını yaptığı defile, yine iş ve yarışma arkadaşlarının eşliğinde devam eden büyük bir pleybek gösterisiydi. Ta ki Pop'un kraliçesi Christina Aguilera'nın kapanış performansına kadar. Tüm defileye genel olarak bakacak olursak LGBT haklarının vurgulandığı bir show gibi algılansa da, cinsiyetsiz modaya göndermeler vardı. Artık giydiklerimizin kim için olduğunu düşünmemeye başlamadık mı? İlk topuklu ayakkabıların bale sayesinde ve sadece erkeklerin giydiğini düşünürsek, cinsiyete sahip giyim ürünlerinin aslında ne kadar da gereksiz olduğunu algılayabilirsiniz. Chunky Sneaker akımında ise yeni bir oyuncu var. halefleriyle yarışacak kadar çirkin ve hantal görünen bu Sneaker'ı yakında herkesin ayağında göreceğimizden eminiz...

Uzun bir aradan sonra sade bir sunum ile koleksiyonlarını tanıtan Mary-Kate ve Ashley Olsen kardeşler, moda haftası karmaşasında adeta sakin ve yalın bir vaha gibiydi. Düz, oversized kalıpların küçük detaylarla şekillendirildiği koleksiyonda, ipek kumaşın zarafeti göz alıcı bir yalınlık kazandırırken, renk paletinde beyaz, krem, bej, gri ve siyah tonlarının hakimiyeti bulunuyordu.

Son koleksiyonlarında kökleri Nepal’e dönüş yapan Prabal Gurung, sportif giyimi kökleriyle buluşturup barış için çağrıda bulunuyor.

İki yıl aradan sonra tekrar New York Moda Haftası’na geri dönen Rodarte, New York City Marble mezarlığında İlkbahar-Yaz koleksiyonunu tanıttı. Tom Wolfe’un The Bonfire of the Vanities kitabından ilham alan ikili, 80’lerin New York’una satirik bir gönderme yapıyor.

Jason Wu’nün markadan ayrılmasından sonra tamamen farklı bir çizgiyle İlkbahar-Yaz koleksiyonunu soran Boss, resmi çizgisini kenara bırakıyor. Sportif bir yaklaşım çizen Boss’da gömleklerin yerini kamisol bluzlar, blazer ceketlerin yerini fermuarlı hırkalar alıyor.

Sander Lak, marka için tasarladığı altıncı koleksiyonda dikkat çeken renkleri kullanmayı biraz daha geri çekip daha çok desenlere yöneliyor. İnce çizgilerin, yapay krokodil desenin, krinkle kumaşı öne çıkarıyor. Kargo pantolonların, kolları dökümlü kazakların bolca bulunduğu koleksiyonda trençkot modeli yağmurluklar dikkat çekiyor.

Seksenlerde adeta altın çağını yaşayan marka Escada, yeni sahibi ve kreatif direktörüyle bu çağı yeniden yaşamaya hazırlanıyor. Kurumsal kadın imajının devam ettiği markanın yeni koleksiyonunda ayırt edici özellikler vatkalar, pirinç düğmeler ve canlı renklerdi.

Geçtiğimiz Şubat ayında Cushnie et Ochs şirketi kurucularından Michelle Ochs, markadan ayrıldıktan sonra, diğer kurucu Carly Cushnie markayı yeniden konumlandırdı. Bir biri ardına işbirlikleri ve hayata geçirdiği gelinlik koleksiyonuyla eskisinden daha güçlü olduğunun mesajını verdi. Defile öncesi çok gergin olduğunu ve bu işi başarmak için çok çabaladığını belirten Carly Cushnie, İlkbahar-Yaz koleksiyonunda ailesine ve Karayip köklerine bir selam gönderiyor. Renk kullanımıyla reggae kültürüne ve de ada hayatına olan tutkusunu sunuyor.

Sofistike tasarımların yaratıcısı Tory Burch 2019 İlkbahar-Yaz defilesinde, klasik feminen çizgilerinden uzaklaşmadan, modern güçlü kadın figürünü görüyoruz. Ailesiyle çocukluk zamanında İtalya, Yunanistan, Fas ve İspanya'ya gerçekleştirdikleri Cruise seyahatinden ilham aldığını belirten Tory Burch, amacının şık ve elegan seyahat kıyafetleri yaratmak olduğunu belirtiyor.

New York Moda Haftası'nın dördüncü gününde Alman devi Escada, 2019 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu, “Yarışlarda Bir Gün” temasıyla sunacağı defilesini gerçekleştirecek.